Panik Atak
Kişide aniden başlayan ve çok yoğun olarak, çarpıntı titreme nefes darlığı baş dönmesi ölecekmiş ya da kontrolünü kaybedecekmiş korkusu yaşıyorsa bu Panik Bozukluğuna işaret eder. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini hisseder. Bu korku dehlizine düşen insan doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir.Nöbet esnasında kişi kalp krizi geçirdiğini, öleceğini hisseder ilk kez ölümle hayat arasındaki o ince çizgiyi gördüğünü zanneder.
Panik atak geçtikten sonra, kişi kendisini savaştan çıkmış gibi hisseder. Müthiş bir yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye, kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar. Yatmak dinlenmek en iyi seçim olur. Yanında güvendiği birisi olsun fakat soru sormasın ister. Çünkü bu “savaştan çıkan” kişiyi daha da yorar.
Ataklar 15-30 dk sürer. Atakların sıklığı veşiddeti tanı açısından önemlidir. Atağın ne zaman geleceği bilinmez ve bu da kişilerin kaygısını arttıran sosyal uyumunu bozan en önemli etmenlerden biridir.
Genelde gençlik döneminde ortaya çıkar. Gerçek nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte stres yaratan önemli olaylarla (okulu bitirmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, yeni bir işe başlamak yakınını kaybetmek v.s) ve ailesel yatkınlıkla ilişkilendirilebilir. Yakın dönemde kayıp yaşamış, yakınlarından, işinden veya bulunduğu çevreden ayrılmış kişilerde yaşamlarındaki bu değişiklerle panik ataklarının başlangıcı arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Stresli yaşam olaylarıkişinin direncini düşürmekte ve bu dönem hastalığın ortaya çıkışınıkolaylaştırmaktadır.
Atakların sıklığı kişiye göre değişir ayda bir iki tane olabileceği gibi bazılarında hemen her gün görülebilir. Sık tekrarlayan ataklardan sonra uzun bir süre atak görülmeyebilir. Sınırlı belirtileri olan ataklar iyileşme sürecinde olabileceği gibi ağır atakların öncü belirtileri de olabilir.
Ruhsal belirtilere bedensel belirtiler de eşlik ettiği için hastalar genelde bedensel sorun olduğunu düşünür ve başka branştan hekimlere başvururlar. Yaşadıklarının ruhsal bir sorun olabileceğini akıllarına getirmezler veya kabul etmek istemezler.
Panik atakları genelde tehlikeli değildir ancak kişi kontrolünü yitirdiği hissine kapıldığı için tedirgindir. Tedavi edilmediği sonuçta ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu atağı yaşayan kişilerin en büyük korkusu tekrar aynı şeyi yaşamaktır. Bu nedenle panik yaratan bu durumdan kaçınmaya çalışırlar bunun sonunda fobiler meydana gelebilir. Bu fobilerin en önemlisi agorofobi’dir (açık alan fobisi) kişi dışarıya çıktığında panik yaşayacağıkorkusu ile evde kalmayı tercih eder ve bir süre sonra sokağa çıkamaz hale gelir. Bu durumda yaşam kalitesi düşer, sosyal aktiviteler ve hobiler için ayrılan zaman kısıtlanır, kişi kendisini hasta ve diğer kişilere bağımlıhissetmeye başlar, yalnız başına evde duramaz veya sokağa çıkamaz çalışamaz duruma gelebilir. Zamanla depresyon alkol-madde bağımlılığı ve intihar görülebilir.
BELİRTİLERİ:
- · Çarpıntı
- · Terleme
- · Nefes darlığı, Boğuluyormuş hissi
- · Titreme
- · Başdönmesi
- · Bulantı
- · Yaşadıklarının gerçek olmadığı hissi
- · Ateşbasması veya üşüyormuş gibi hissetme
- · Göğüs ağrısı
- · Ölüm korkusu
- · Aklınıyitirme veya çıldırma korkusu
HASTALARIN ATAKLARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER
Bazı hastalar başlarına geleceklere ilişkin olumsuz düşünceler ve korkular geliştirdiklerinden bu tür durumlara karşıçeşitli önlemler alırlar:
- İşe gitmemezlik, evden çıkmama
- Ev işi, spor,seks, gezi, yürüyüş, namaz gibi efor gerektiren etkinliklerden vazgeçmek
- Ataklara neden olduğuna inandıkları şeyleri yiyip içmeme (çay, kahve, kola v.b)
- Ataklarıönlemek için gereğinden fazla yemek yeme
- Evden çıkarken ilaç, madde, alkol kullanma
Atak sırasında bayılma, ölme, fenalaşma halinde olacaklar içinse:
- Etek yerine pantolon giyme (bacakları görülmesin diye)
- Yanında fazla para bulundurmama
- Takıtakmama (çalınmasın diye)
- Atak sırasında kolayca yardım alabilmek için bütün gününü hastane bahçesinde geçirme
- Güzergahınıhekim acil servis eczane bulunan yerlerden seçme
Kontrol kaybı ve çıldırmaya karşı :
- Evdeki bıçakları kilit altında tutma
- Çocuklardan uzak durma
- Balkon kapısı, dış kapıyı kilitli tutmak
- İntihar riskine karşı ilaç, çamaşır suyu v.b tehlikeli maddeleri kilit altında tutma
!!! Bu önlemlerin alınmasında ilk panik atağın geçirildiği yer, ortam ve durumlar belirleyici olmaktadır.
TEDAVİSİNDE: Doğru tanı konması önemlidir (bir çok hasta panik atak olduğunu anlayamaz ya da kabul etmez kalp krizi beyin kanaması v.b hastalıkları geçirdiğini iddia ederek psikiyatra başvurmadan önce bir çok değişik hekime gitmektedir.)
En uygun tedavisi ilaç kullanımı yanında bilişsel ve davranışçı terapi tekniklerinin kullanılmasıdır. Gevşeme egzersizleride faydalı olabilir. Bir psikiyatra başvurmak şarttır.
Panik atağını uyaran gıdalardan uzak durulması uyku ve yeme alışkanlıklarının düzenlenmesi atakları önlemeye yardımcıdır